KAMİL AĞA

Gariplik içinde büyür.Her türlü fukaralığı,acımasızlığı,ezilmişliği yaşar.Belki de bu nedenlerle yardımseverdir Kamil Ağa.Köyde yardım etmediği hemen hemen hiç kimse yok gibidir.

Uzun boyludur Kamil Ağa,sarışın ve gök gözlüdür.Kaşları kalın,elmacık kemikleri oldukça belli ve uzun yüzlüdür.

Kamil Ağa,hal ve hareketleriyle unutulmaz bir kişiliktir.Kamil Ağa gibi oturmak,yemek yemek,konuşmak,bağırmak günümüzde de kullanılan öz davranış örnekleri ile ölümsüzleşmiştir.

Yaşamından kısa kısa örnekler vermek sanırım onu daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır.

Kamil Ağa çift sürme zamanlarından birinde Gırek bölgesinde küçük yaştaki torunuyla birlikte çift sürmeye çalışmaktadır.Keseklerin düzgün olarak aktarılması için hem öküzlerin doğru çekilmesi hem de pulluğun doğru eğimde tutulması gerekir.Pulluğun arkasına geçer Kamil Ağa,torunu da öküzleri çekmeye çalışır.Ancak beceremez."Oğlum,doğru çek öküzleri!Kesekteki öküzü çiziden yürüt!" Çocuk bunu yapamaz,öküzleri zaptedemez.Kamil Ağa"Gel bakan pulluğa" der.Geçer öküzlerin önüne."Hast oğlum" diyerek çekmeye başlar.Bu sefer de kesekler düzgün aktarılmaz."Oğlum,pulluğu doru tut,geliyon yanına!" diyerek çocuğu azarlar.Ne yaptıysa olmaz.İyice kızar.Sonradan beceriksiz biriyle iş görmenin ne kadar zor olduğunu anlatmak için kullanılan o çok ünlü sözünü söyler."Kamil iki değil ki;biri çeksin,biri govsun."

Kamil ağa elli yılı aşkın süreyle koruculuk yapar.Bu işi o kadar benimser ki,görevine fiilen son verilemez.Yoksa oracıkta ölürdü Kamil Ağa.Oğlu resmi olarak koruculukla görevlendirilmesine rağmen o bu itibarlı,liyakatlı işi yapmaya devam eder.Bilse,oğlu korucu,oracıkta yığılır kalırdı.İşte bu koruculuk yıllarında mahallelere, muhtarın emirlerini ulaştırmak onun için büyük bir iştir.Emirler bağırılarak duyurulurdu. Kamil Ağa Pamuk Tarlanın oralardan bir bağırdı mı,ağlayan çocuklar susar,horozlar ötüşlerine ara verir,kadınlar arasında yapılan ağız kavgaları hemen son bulur,ölüm döşeğindeki hasta bile yerinde zıplardı.Anlatılanlara bakılırsa gelinlerin böyle biri nara karşısında düşük bile yaptıkları olurmuş.O gür ses karşısında titrememek ne mümkün.

Kamil Ağa övülmekten çok hoşlaşırdı.Uzun geçen kışların gece sohbetlerinde yaşanmış hikayeler anlatılarak hoşça vakit geçirilirmiş.Kamil Ağa güreşmenin adet olduğu bir bayram gününde güreşe soyunur.İnce,zayıf vücutlu biri olan bizim Kamil Ağa'yı gören güçlü kuvvetli biri çıkar karşısına.Bizimki bir iki el ense çeker.Rakibi şaşırır kalır.Elleri,tırnakları ile birlikte bir aslan pençesidir.Enseye pençeyi yiyen adam şaşkınlıktan,gövdesi süver kalınlığındaki bir erik ağacına sarılır.Kamil Ağa,rakibe aman vermemek için kavrar adamı arkadan erik ağacıyla birlikte."Ya Allah" diye bağırarak söker alır adamı erikle birlikte.

Kamil Ağa köyümüzün her bireyinin gönlünde taht kurmuş,kendine özel bir kişiliğe sahiptir.Hoş gönüllü,yardımsever,sevecen olan Kamil Ağa'yı özlem ve rahmetle anıyoruz.

Ali Rıza YILMAZTÜRK